Çarşamba, Şubat 27, 2008

fikri mülkiyet

" ...Beş bin yıllık insanlık tarihinin en büyük değişimlerinin olduğu bir dönemden geçiyoruz.Toprak çoktandır tek “bereket” kaynağı değil.
İnsan bedeni “üretim” zincirinden hemen hemen tümüyle çıkıyor.Petrol çok uzun olmayan bir gelecekte önemini yitirecek.Ama en önemlisi tarihte ilk kez bir “fikir “sahibi olmak, “mülk” sahibi olmaktan daha kârlı bir hale geldi.Bill Gates, sadece bir “buluş” yaparak, dünyanın en büyük şirketlerinden daha zengin oldu.“Facebook” diye bir site kurmayı düşünen genç çocuk, bir gecede petrol şeyhlerinden bile daha fazla parayı bankaya yatırdı.“Google”ın sahipleri, birçok devletin sahip olduğundan daha büyük bir mali yapıyı kontrol ediyor.İnsanın bedenini değil “aklını” kullandığı bir çağdayız.Bir fikre sahip olmak, bir ülkeye sahip olmaktan daha kârlı.Üstelik, insanın yerini alan “robotların” bu “yeni fikirlerin” denetiminde ürettiği mallar o kadar bol ve o kadar gelişmiş ki o malları alacak zengin ve gelişmiş alıcılara ihtiyaç var.Gidip birilerinin toprağına, malına, mülküne el koymak, onun fakir bırakmak, o malları satmak isteyenleri de fakirleştirecek.Onun için zengin ve üretken ülkeler, mallarını satabilmek için “zengin” alıcılar yaratmaya çalışıyorlar.Savaşla yok etmektense, barışla var etmek herkesin daha çok işine geliyor.İlk kez barış savaştan daha kârlı.Fikirlerin “mallardan” daha değerli olması “insanı”, zengin satıcıların zengin alıcılara ihtiyaç duyması da “barışı” kıymetli kılıyor artık.Onun için gelişmiş ülkeler “insan haklarına” çok önem veriyor.Onun için Avrupa ve Amerika’nın “petrolcülerle silahçıların” dışındaki kesimleri temsil eden kanadı “barışı” önemsiyor.İnsan ve barış, yeniçağın üstüne yerleştiği vazgeçilmez sütunlar.Gelecek bu iki sütunun üstünde yükseliyor.Ama hayat ve tarih, her yerde aynı anda değişmiyor.Değişim başlıyor ve sonra insanlık yavaş yavaş ona alışıp ayak uyduruyor.İngiltere’de kullanılan ilk dokuma makinelerinin başka toplumlara ulaşması da epey vakit almıştı.İnsanın ve barışın kıymetini anlamak da yavaşça ama kararlı bir şekilde yayılıyor dünyaya.

Ve biz henüz içinde bulunduğumuz dünyanın değişimlerini tam olarak algılamış bir toplum değiliz...."

Ahmet Altan/Taraf 24.02.2008